Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kafayı takmış | obsessed adj. | ||
He's obsessed. O kafayı takmış. More Sentences |
||||
General | kafayı takmış | haunted adj. | ||
We are haunted by an ideal life, and it is because we have within us the beginning and the possibility for it. İdeal bir yaşama kafayı takmış durumdayız ve bunun nedeni içimizde bunun başlangıcına ve olasılığına sahip olmamız. More Sentences |
||||
General | kafayı takmış | hipped adj. | ||
General | kafayı takmış | hooked adj. |